Merhabalar. Yine bir yolculukta daha beraberiz. Camın soğuk tarafından geçen mum ışığı gibi sıra sıra geçen aydınlatma direklerinin göz kırpar gibi eşlik etmesiyle. Yazmaya devam et dercesine. Şehirler arası değişikliklere devam ederken bu kez başladığım noktaya geri dönüyorum. İyi mi kötü mü bunu zaman gösterecek. Bugünkü konum hedef. Mühendis olduğum tarihten beri çok fazla iş değiştirdim. Haliyle bu da çok fazla insanla tanışıp onlarla çalışmam demek. İşçisinden,mühendisine; mimarından,proje müdürlerine; muhasebecisinden,patronuna. Ama çoğu insanda bir hedef,hayal göremedim. Bu çok üzücü birşey. Herkesin derdi olmuş daha çok para. Bizim ülke olarak en kötü tarafımız belli bir yerde kalmak,hayatı garantiye almak,bundan sonrasını sadece para için yapmak. Ne insanlar gördüm müthiş parlak,kafalı ama düşünceleri karanlığı aydınlatmak için kibrit yakması gibi birşey. 20/30 saniye sonra karanlığa mahkum olacağını bildiği halde enerjisini harcamak. Oraya bir ışık kaynağı gerekli ve bunu yapabileceği halde kolay yolu seçmeye inat ediyor. Kimi de geçmişinden dolayı sürtüyor kibriti kavına. Yaşadıklarına aklının ermeyeceği biri. Şantiyelerde sene devirmenin en güzel yanı müthiş hikayeler ve yaşanmışlıklarla ilgili ne kitap, ne internette duyamayacaklarını kulağının işitmesidir. Bir hikaye dinledim geçenlerde. Hafif loş ışıklı, birbirinden farklı ses tınılarını yükselip,alçaldığı,birbirleriyle kavga edip asıl konuşanın ses tonunu ezmek istercesine bir ortamda. Beyin hücrelerinin hafif uyuşup, en iyi dinleme modunda olduğu anda. Dudak hareketleri,yüz mimikleri ve gözlerdeki rengin kendini arındırır şekilde yıkamaya çalışması herşeyi anlatıyordu. Onun birkaç katman yukarılarda olacağı yerde ayaklarına pranga vurulmuşçasına, hayallerini bir kağıda yazıp onu ateşler içine attıktan sonra rüzgarın o külleri kollarından tutup sürükleyerek götürmesini bekler gibi. Kızmıyorum ama üzülüyorum. Elden de birşey gelmiyor. Yerlerimiz farklı olsa ne olurdu acaba ? Fikirler değişir miydi ? İlk 19 yılda elinde olmayan koşullar 22 yaşını etkiler miydi ? Pink Floyd konserinde en önde olması gibi mükemmel ya da karaborsadan bilet alıp küçük bir pixelde onu görmek gibi kötü. Ama buradaki olay kalple beyin arasındaki o mükemmel yolun kısa olduğunu görebilmektir. Ben olsam biletimi önceden alırdım.