Mutlu olmakla olmamak arasındaki çizgiyi belirleyen şey güven olarak bilinir. Zaten belli süre mutlu olduğun kişi sana güven vermiştir. Senin artık onunla mutlu olamamanın iki sebebi vardır. Ya bir an sana çok ters bir hamle yapmıştır ya da inatlaşmanızdır. Tecrübeye sabit zaman geçtikçe tanıdığını düşündüğün insanları daha çok tanımaya başlarsın. Aslında sen onu başta tanıyamamışsın. Gün geçtikçe yeni hal, hareket, davranış, ruh halini çözersin. Belki başta o da öyle değildi. Zamanda yaşadıklarına yenik düştü. Benliğini kaybetti. Girdiği ortamlarda kişiliğinde değişme oldu. Aslında kendini geliştirdiğini düşündü. Fakat tam tersiydi. Eski halinden eser yoktu. Zaman zaman kendini hatırlatıyor ama yeni kişiliği daha ağır basıyordu. Tamam o daha iyi gözüküyordu dışarıdan. Ama sen onu tanıyordun. Böyle değildi. O da dışarıdaki insanlara bunu söylüyordu ama kendi de farkında değildi aynı deneyde kendinin de yer aldığının.
Düzelir mi bilinmez. Herşey kendi elinde. Bir umut bekle sen sırf eski zamanların hatrına.