Home

Bana onu bıraktırabilecek gücün var mı ?

Sana seslenebilir mi ?Seninle konuşabilir mi ?Canı var mı ?Canına arkadaş mı ?En iyi dostun mu ?Kimseyle konuşamadıklarını dinleyen mi ?Sırlarını emanet ettiğin mi ?
Otururken,yürürken seninle sürekli konuşan;konuştukça da senden sıkılmayan,saçmaladığında dinlemeye devam eden,bazen yürüyüşünü değiştiren,bazen seni güldüren,bazen ağlatan,bazen düşündüren,bazen senin söylemek istediklerini söyleyen,sen istediğin zaman isteğin kadar yapması gerekeni yapan tek dostun.
O olmasaydı napardın ki ?Bir boşluk içinde olurdun.Bir yerlerde eksik olurdun.Kahven hiç bu kadar lezzetli gelmezdi.Sen olmazdın.Kendini bulamazdın.
Geçenlerde geldi yanıma.Aslında ben çağırdım.Kırmadı yine.Oturduk.Kahve ikram ettim.Teşekkür edip ikramımı kibarca reddetti.Çok üstelemedim.Bu farklı bir ziyaret oldu ama.Ben çağırdığım halde bu kez onun anlatacakları varmış.Hep mi ben seni dinleyeceğim der gibi.Derinden girdi.Hüzünlüydü.Başladı anlatmaya.O kadar güzel anlatıyordu ki saatlerce konuşsa benimle yine de sıkılmazdım.Meğer o da dolmuş bunca zamanda.Haklıydı hep o beni dinliyordu,ben ise bir kez bile sormamıştım sen nasılsın diye.Anlattıkları dikkatimi çekmişti aslında.Bana yabancı olmayan konulardan bahsediyordu.Dur dur hatta bunlar da benim ona anlatacaklarımdı.Nasıl bildi ona anlatacaklarımı ?Neden bunu yaptı ?Hep beni düşünüyor,beni rahatlatmaya çalışıyor.Kendi derdim diyerek aslında benim derdimi dile getiriyor.Kendi dururken yine beni düşünüyor.
Neyse hallettik problemlerimizi.Biraz yürüyüşe çıktık.En sevdiğim yol arkadaşımdı zaten.Yine açıldı bir konu konuşmaya başladık.Ne o susuyor ne ben.Ne o duruyor ne ben.Herkes halinden memnun ama.Kimse bir dur ya dinle demiyor.Ne kadar mükemmel biri değil mi ?Vakit geçiyor.Geçtikçe birbirini bırakman zorlaşıyor.Ayrılmak istemiyorsun.Aman boşver kime gideceksin bu kadar mükemmel zaten.Ektim diğerlerini.Onunlaydım bu yeter bana.Saniyeler ardı dakikalar,dakikalar ardı saatler.Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorduk ikimizde.Karnım acıktı ama ayrılamıyoruz.Ne onun anlatacakları bitti ne de benim.Aldım daha rahat bir yere koydum onu.Sesi daha gür,daha net,daha bir tınılı.Beş artı bir en sevdiği misafirlikti zaten.Mutfağa geçtim ben.Salondan sesleniyor hala bana.Ben de ona.O anlatıyor ben dinliyorum, ben anlatıyorum o dinliyor.Bazen aynı anda konuşuyoruz.Yine muazzam bir vakit değerlendirmesiyle birbirimizi mutlu ediyoruz.
Birçok yere gittim.Her gittiğimde yanımdaydı.Bir kez işim var,hastayım,seninle çıkmak istemiyorum dediğini duymadım.Bir kez dahi bir git ya benim de derdim var seninle mi uğraşacağım demedi.Hep istediğim vakitte istediğim kadar benim yanımda oldu.
İkimiz bir bütünüz.Bizi ayırabilir misin ?Buna gücün yeter mi ?Sen istediğin zaman onu bırakabilir miyim ?Müziğimi bırakabilir miyim ?Çok zor.Aa bak ihtimal verdim.Bunu yapmam diyordum.Onu asla bırakmam diyordum.Gelene sende kimsin derim diyordum.Demekki onu yenecek biri var.Ama tamamen bıraktırabilecek biri değil.Öyle biri ki onunla olduğumda sesiyle beni rahatlatan en büyük dostumla geçirdiğim vakitlerden daha mutlu olabileceğim biri.Zaman zaman onunla görüşmeme izin verecek biri.Onu kıskanmayacak biri.Yani herhangi biri değil, olamaz da. Peki nerdesin ?Bekliyorum..

AŞK NEDİR ÜSTAD ?

“Aşk nedir üstad ?” diye sordu birgün sahnedeki adam.Sahne tahmin etmediğin bir yerde.Ama ortam güzel, samimi.Karşısında tam 8 kişi var.Kimseden ses yok.Kimi biliyor kelimelere dökemiyor.Kimi süslü cümlelerle anlatmak istiyor ama toparlayamıyor.Sessizlik hakim tabi bu sırada ortada.Ben de bu sessizlikte izliyorum herkesi.Tam diyecek biri diyorum.Onlarında boğazı düğünleniyor.Halbuki soru ne kadar basit!

Neyse çıktı biri dedi aşk budur.Birkaç cümle gerisi hem israf etmemek hem de cevaplayamadılar denilmesinin nedeni gibi.Bir başka göz kesişmesi.Tık yine cevap yok.Hani sendin herşeyi yaşayan,bilen.Nerde mükemmelin sözleri.Ortada yine bir sessizlik hakim.Sahnedeki de bunu bekliyor sanki.

Başladı bir hikaye anlatmaya.Böyle gireceğini beklemiyordu kimse.Anlattıkça ortadaki gizem artmaya başladı.Herkes pürdikkat.Bir an hiç bitmesin dedik.O anlattıkça sen mest oluyorsun.Sigara yaktık birkaç kişi.Yakmadık aslında yaktırdı üstad.Bilmediklerini anlatıyor,duymadıklarını,duyamacaklarını.Hikaye bitti gözler birbirine bakıyor sırayla.Tekrar girdi lafa.Bu kez buğulu bir sesle.Bu bir şiirdi.Çok büyük bir üstaddan.Duymuştun sende bu şiiri.Ama sebebini bilmiyordun.Hiç bu duyguyla dinlememiştin.Dinlemiştin ama bu şiirin sahibi o hikayenin olduğunu bilmeden.

Şimdiki aşklar,sevgiler gerçek mi peki ? O bile bilinmez.Bu şiiri okusan birini zor seversin.Ne kadar basit sevmişim lan dersin.Sevginin,saygının önemi mi var şimdi ?Birini üzmüşsün,kırmışsın umrunda mı ?Tabi çevrende insan çok.O anlatıyor şöyle yaptım,bu anlatıyor böyle yaptım.Hep bir lakayt ortam.İnsan değeri bilmiyoruz.Nereye gidiyoruz peki ?Bu böyle nasıl devam eder ? Kimi cevaplıyor bu soruyu kimi susuyor.İsteyerek veya istemeden.

Etrafında var mı mükemmel aşk ?Düşünüyorum ama göremedim.Sevgi çok var.Peki aşk nerede ?Aşk nedir sahi ?Onu mutlu etmek ?Her dediğini yapmak ?Kıskanmak ?Kısıtlamak ?Sevginle boğmak ?Hep yanında olmak ?Sürekli onunla konuşmak ?Yanına yakışmak ?

Aşk nedir biliyor musun ?Onu bir başkasına anlatamamak, o duygunun tarifini yapamamak.O bir başkasına baktığında, konuşmadan gözlerinle herşeyi anlatmak.Onu bir yandan anlatamamak bir yandan da anlatmak.Ne diyor yahu bu herif deme.Yapabilir misin sen onu söyle ?Yapıyorsan bil ki sende aşık olmuşsun üstad.

Eski Günlerin Hatrına

Mutlu olmakla olmamak arasındaki çizgiyi belirleyen şey güven olarak bilinir. Zaten belli süre mutlu olduğun kişi sana güven vermiştir. Senin artık onunla mutlu olamamanın iki sebebi vardır. Ya bir an sana çok ters bir hamle yapmıştır ya da inatlaşmanızdır. Tecrübeye sabit zaman geçtikçe tanıdığını düşündüğün insanları daha çok tanımaya başlarsın. Aslında sen onu başta tanıyamamışsın. Gün geçtikçe yeni hal, hareket, davranış, ruh halini çözersin. Belki başta o da öyle değildi. Zamanda yaşadıklarına yenik düştü. Benliğini kaybetti. Girdiği ortamlarda kişiliğinde değişme oldu. Aslında kendini geliştirdiğini düşündü. Fakat tam tersiydi. Eski halinden eser yoktu. Zaman zaman kendini hatırlatıyor ama yeni kişiliği daha ağır basıyordu. Tamam o daha iyi gözüküyordu dışarıdan. Ama sen onu tanıyordun. Böyle değildi. O da dışarıdaki insanlara bunu söylüyordu ama kendi de farkında değildi aynı deneyde kendinin de yer aldığının.
Düzelir mi bilinmez. Herşey kendi elinde. Bir umut bekle sen sırf eski zamanların hatrına.

Aşk

Bir yerde gördüm onu.Beklenmedik bir yerde.Yine aynıydı,ilk gördüğüm gibi.Farklı herkesten,çok farklı.Bir içtenlik bir temizlik bir huzur.
Ama hiç söylemedim veya söyleyemedim.Çok ilginç değil mi ?O biliyor mu peki ?Aklından bile geçirmedi.Geçirmeli mi ?Kesinlikle hayır.Ee bu ne o zaman ?Hayatın üstümdeki oyunları ?O da değil.Benim hüsnükuruntum ?O da değil.Amaç ?Yok.Hedef ?Yok.Neden olumsuzluk ?Zamansızlık.Neden zamansız ?Sebep yok.İleriki zamanda şans ?Sıfır.Aklına gelmesi ?Gördüğünde heyecan ?Hatsafha.İlgilenmen için olanak ?Hiç.Başka zaman görmen ?Çok nadir.Sosyal medya ?Yok.Zeki mi ?Evet.Aynı zamanda saf ?Aynen.Hanımhanımcık ?Tabiki.Olması gereken ?Evet.Çok mu soru var burda ?Kesinlikle.O zaman ?Neyin nesi bu ? AŞK.

Çok da iyi olma ve unutma !

Kimseye yalan söyleme, her zaman doğru olanı yap denir hep. Düşündüğünde teorik olarak bu doğrudur. Ama işte aması olur hep. İstisnai durumlar vardır bazen.
Kimi zaman hakkın yenir, kimi zaman karşındaki seni anlamaz. İsteyerek veya istemeyerek.. Sen naparsın hep doğrusun ya o an doğru olanı söylersin. Aslında yanlış olduğunun farkına varmazsın. Nerden bilirsin ki doğru söylemenin aslında yanlış olduğunu. Söylemeseydin ne olurdu ? Ben sana söyleyim emin ol daha mantıklı ve doğru olurdu.
Her zaman doğruyu söyleyeceğin insanlar ve söylemeyeceğin insanlar olur. Hangisi hangi grupta bunu da zamanla edindiğin tecrübe belli edecek unutma !

Bana haber verir misin ?

Müzik eşliğinde bir başka duyguya kapılır insan.Filmler,diziler,tiyatrolar,reklamlar,kısa filmler hepsinde gerekli duyguyu yüklemek müzikle değil mi?Hep de başarılı olunur.Bazen düşünmek istediklerini müzik eşliğinde düşün derim.Bu sana farklı bir bakış açısı hediye eder.
Mutlu olduğunda hareketli,tam tersinde ise hüzünlü parçalar seçersin.Doğru mu ?Bu da senin o an düşündüklerin üzerinde oynama hakkı verir.İlginçtir ama doğrudur müziğin bu fantastik etkisi.Müzik olmadan yaşayan insanlar gariptir.Daha doğrusu eksiktir.
Peki müzik tarzı?Herkesin bir tarzı yok mu?Kimi rockçı,kimi türkücü,kimi rapçi olmayı seçmedi mi?Seçti..İşte bu türlere bakarak insanın nasıl bir kişiliği olduğu hakkında tahminlerde bulunabilirsin.Yaptığın tahminler genelde doğru da çıkar.Veya ben öyle düşünüyorum.Ama hiç yanıltan biri çıkmadı daha.
Eğer yanıltan biri çıkarsa bana haber verir misin?Çok merak ediyorum.

Üşengeç

Elini kaldırıp birşeyler karalamaya çalışmak bile zor geliyor.O derece vahim durumdasın.Daha yaşın kaç ?Nereden geliyor bu yorgunluk sana ?Komik değil mi sence de ?
Bir an önce toparlanman lazım.Bu şekilde devam edemezsin.Eğer kendine çeki düzen verirsen sürekli böyle devam edersin.
Düzen,plan,program gelince rahat edeceksin bu da devamlılığı sağlayacak.Sürekli aynı durumda olmak isteyeceksin.
Benden sana dost tavsiyesi herşeyini olmasa bile hayattaki önemli seçeneklerini plan ve program üzerine bir oturt.Herşeyi zamanında yap.Son dakikaya bırakıp ümitsizliğe düşme.

Korku

Gece karanlık çöktü mü sabahın o aydınlığındaki aynı yerde bile korkmaya başlarsın.Çok gariptir bu.Ama her insanda vardır tuhaftır ki.Belki bunda başka alternatifinin olmasının da etkisi vardır.Belki de yoktur.Bu insanın geninde vardır.
Sabah kalktığında bunların hiçbirini hatırlamayacaksın.O düşündüklerin saçma gelecek sana.Ama dün gece o yaşanacaklar olmalı başka kaçış yolu yok.Bugün aynı durum olsa yine aynı şeyleri yapacaksın.İnsanin doğasında var bu.Yaratan hamurumuza katmış bir tutam.
Belki bu korku olmasa yalnızlığın ne kadar kötü olduğunu bilemezdik.Tek başımıza mutsuz bir şekilde yaşlanmaya devam ederdik.

Gecenin Güzelliği

Bakıyorsun saatler geçmeye başlıyor.Günün en güzel saatleri seni karşılamaya hazır,bekliyor.Sanki günün tüm yorgunluğunda hep seni düşünmüş gibi.Bir yerlerden en sevdiğin şarkı eşliğinde bugün de başlıyorsunuz birbirinize eşlik etmeye.Günün tüm yorgunluğunu beraber atıyorsunuz sanki.

Gün aydınlığında kafana takılanlar kurcalamaya başlıyor beynini.Bir an mutsuzluk kaplıyor belki içini.Belki hiç birşey yok ortada.Müziğin etkisi de olabilir bunda.Neyse sen umutsuz düşünme.Tam o anda farklı bir şarkı hemen düzeltiyor durumu.Fincanın içindeki kahveyle beraber.

Onu düşünmeye başlıyorsun.Acaba napıyor?O da seni düşünüyor mu?Düşünse ne de güzel olurdu değil mi?Belki de umrunda bile değilsin.Şu anda deliksiz uyuyor.

Hadi ama umutsuz olma dedim.Baştan alıyoruz.O da tam şu an senin dinlediğin parçayı dinliyor.Birbirinizden haberiniz yok ama şu an aynı şeyi duyuyorsunuz.Mükemmel değil mi?Aynı şeye ritim tutyorsun.5 dakika da olsa aynı şeyi duyuyorsun.

Sonra bitiyor o dakikalarda.Sıradaki ?Sen mi açacaksın yoksa listedeki parça mı?Yorulma listeden devam et.Az önceki kıyağını unutma.5 dakika da olsa buluşturdu sizi.Sıradaki “oyun”.Belki o da.A inanılmaz 10 dakika boyunca berabersiniz resmen.Bu bir tesadüf mü?Sanmıyorum.Bu sizin uyumunuz.Birbirinizden haberiniz olmadan tam 10 dakika.Bu 600 saniye.59400 salise.Muazzam bir vakit.

Bu da bitince ne olacak diye düşünüyorsun.Yok artık,olmuyor istediğin bu kadar ihtimal de olmaz.Bence bu günlük bu kadar yeter.10 dk çok iyi bir vakitti.Tebrik ediyorum seni,yarın yine aynı saatte,ne dersin?