Kahkaha Attığın Zamanlara İçelim
Kahkaha Attığın Zamanlara İçelim

İsteğin vardır. İçinden gelen bir sigara yakmak gibi. Ama yaktığında sanki boğazından aşağıya dökülen katran ilerleyişinin verdiği acılık hissiyatı korkutur seni. Dayanamaz yakarsın bir tane herşeyi göze alarak. Arkadaş olur sana. Kötü arkadaş. Ama alçak değil, sen istediğin için sana zarar veren türden. Keşke tüm arkadaşlıklar, dostluklar böyle olsa değil mi? Sadece sen istediğinde sana zararı dokunan. Etrafındakiler yeri geliyor sana cansız bir varlık kadar yardımcı olamıyor. Ne acı be. Alkolün, sigaranın verdiğini veremeyen olmak çok kolay birşey değil. Ama bunu başarıyorlar. Tebrik mi etsen, siktir mi etsen insanın kafası bulanıyor. Bir odada on kişinin aynı anda konuşurken senin bir diğer on birinci kişiye seslenmeye çalışırken bir anda boşa kendini yorduğunu, o kişinin de seni duyacağını bilmeden uğraş vermenin saçmalığı düzeyinde.

Garip şeylere kafa yorar oldu insanlar. Artık eski düşünceler kalmadı. Hep diyoruz eski, eski, eski.. Ne lan bu eski? Neden hep eski? Nasıl oluyor da hep aklımıza eski geliyor, çıkmaza girdiğimizde. Çünkü artık düşünceler değişiyor. Sadece düşünceler değil, yaşam tarzları, yaşadığın kültür, sosyoekonomik etkiler, gösterme çabası vs. vs. Sayısız sayılabilir faktörler. Çünkü çağ değişiyor. İnsanın yapısı değişiyor. Artık insanlık, güven, samimiyet ortadan kalkıyor. Belki de insanların elinde değil bu. Buna mecbur kalıyor. İşte olay da tam burada bitiyor. Kendini mecbura inandırıp olması gereken iyi insan, dürüst insan rolünden sapıyor. Tüm bu din, siyaset, ekonomik özgürlük gibi onlarca bilmem neyin dışında sadece iyi insan olma profilinden sapıyor. Emin ol bence en önemli nokta bu kaçırılan. İyi insan olmak.. Sadece buna yönelip, insanlar sadece iyi insan, ahlaklı insan, dürüst insan olmaya çalışsa tüm dengeler değişecek. Ama bu lükslük yok mu herkesi olmayacağı bir köşeye çekiyor. Cahilliği artırıyor. Ömrünü keyfe, ahmaklığa bırakan bir yaşam düzeyine götürüyor. Bunu bastırmak için de yalanlar doğmaya başlıyor. İhanetler, arkadan vurmalar, sataşmalar ve daha yazılabilecek bir sürü kelime. Vicdan rahatlatıcı, kendini insan yerine koyan tavırlar. Eh olsun be. Bu da olsun anasını satayım deyip geçiştiriyorsun sende. Kabulleniyorsun. Aslında kabullenmenin sendeki kelime anlayışı uzaklaşıyorsun. Çevreni değiştiriyorsun. Her insanı hayatına almıyorsun. Zor geçiyor biraz, aslında zor değil de uzun. Kaliteli insan bulmak zordur. Öyle kolay olmaz, ani girişlerle hayatına giren ama bir boka yaramayan insanlar gibi değil.

Yaşadıkça öğreniyorsun,görüyorsun. Geride kalanlara gülüyorsun. Evet kazananları merak ediyorsun değil mi? Açıklıyorum. Esas kazananlar kahkaha atanlar. Tebessümü aştım, gülmeyi aştım, kahkalara yer verdiğim hayattayım. Gülmeyi bırakıp kahkaha attığın zamanlarda tanışmak üzere.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here